05.05.2024 - Samsun Şehrine Hoşgeldiniz!
REKLAM ALANI

Doç. Dr. Erüz: “Karadeniz’in yüzde 16’lık kısmında avcılık yapılıyor”

Doç. Dr. Erüz: ” Karadeniz’in yüzde 16’lık kısmında avcılık yapılıyor” KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz: Denize …

Doç. Dr. Erüz: “Karadeniz’in yüzde 16’lık kısmında avcılık yapılıyor”
REKLAM ALANI

Doç. Dr. Erüz: ” Karadeniz‘in yüzde 16’lık kısmında avcılık yapılıyor”

KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz:

Denize yapılan dolgu, kirlilik ve aşırı avlanma eko sistemi tehdit ediyor”

“Kendi tükettiğimizi hesaplamayıp da Yunus’un ya da Vatoz’un tükettiğini hesaplarsak eko sistemi koruyamayız”

TRABZON – Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz sahillerinde ciddi bir insan baskısı olduğunu belirterek bunun da Karadeniz’in eko sistemini olumsuz şekilde etkilediğini söyledi.

Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerde yaklaşık 170 milyon nüfusun yaşadığını, bunun da kirletici açısından bakıldığında önemli ölçüde tehlike arz ettiğini ifade eden Erüz, “Karadeniz doğal yapısı itibariyle ortalama 150 metreden aşağısı oksijensiz anoksit bir su kitlesi. Yani toplam kütlenin yüzde 15-16’sı ancak ekolojik olarak üst yapılı canlıları barındırıyor. Dolayısıyla avcılık yaptığımız kısım yüzde 16’lık alanda yaşıyor” diye konuştu.

Yunus yada Vatoz’un tükettiğini hesaplayarak eko sistemin korunamayacağını kaydeden Erüz, “Bütün kıyısal balıkçılıkta aslında o sahalarda yapılıyor. Bütün olarak baktığımız zaman Karadeniz’deki balıkçılığın o sığ kıyı kenarlarındaki kısımda yaptığımız etkiden dolayı sürekli çünkü balıkçılık şöyle, büyük balıkçılar Eylül ile Nisan arasında avcılık yapıyor ancak küçük balıkçı dediğimiz Doğu Karadeniz’de yaklaşık her 3 kilometreye bir balıkçı barınağı düşer, balıkçı limanı düşer. Yani binlerce balıkçımız her gün denizde avcılık yapıyor. Bunlar normalde küçük balıkçı olduğu için çok büyük ağlarla büyük av yakalamamakla birlikte tek başına bile olsa bakıldığında günde binlerce balıkçının denizde olduğu anlamına geliyor ve bunun her hangi bir zaman sınırı yok. Yani 12 ay mantığı ile çalışıyorlar ama bizim Karadeniz’in kıyı kenarı oldukça dar kıyı çizgimizin hemen önündeki sığ sular oldukça sınırlı miktarda. Hacimsel olarak ve alansal olarak buraya yapılacak olan baskıda mlesef hızlı bir şekilde tepki veriyor çünkü aynı zamanda o alanı kirletiyoruz aynı zamanda dolgu yapıyoruz. Bunun sonucunda bu tür insan fliyetleri sonucu oluşan deformasyon balıkçılık ve diğer zaten zor olan biyo çeşitliliği tehdit altında olan bir coğrafyada balıkların stoklarında da otomatik men azalmaya doğru onun için balıkçılık fliyetlerini kontrol altına yani neyi avladığımızı ne kadar avladığımızı ne zaman avladığımızı net olarak ortaya koyamadığımızda bu sefer orada var olan balık popülasyonuna balık stoklarına zarar vermeye başlıyoruz. Sonuçta bizim insan etkisiyle orada sistemde kırılmaya neden oluyoruz o da sonuç itibariyle küçük balıktan başlayarak büyük balığa kadar giden tüm süreci etkiliyor. Genelde şöyle deniliyor; belli balıklar bizim tükettiğimiz balıklarda azalmalar var buna karşın Yunus gibi memeli hayvan, cam göz köpekbalığı yada vatoz gibi organizmaların arttığı söyleniyor. Ancak o türleri biz avlamadığımız için avlayarak tüketmediğimiz için denizde kalıyor diğerlerini aşırı avlıyoruz. Aslında doğada bulunan hiçbir tür besleneceği miktarda besin yoksa orada zaten yaşayamaz aşırı üreyemez aşırı gelişemez. Yani doğa kendi sistemi içerisinde asla öyle aşırılığa fazla artmaya izin vermesi mümkün değil. Dolayısıyla biz aslında kendi tükettiğimizi hesaplamayıp ta Yunus’un ya da vatoz’un tükettiğini hesaplayarak eko sistemi koruyamayız, Karadeniz’i hayatta koruyamayız. Karadeniz’i koruyacaksak mutlaka öncelikle denizde yaşayan tüm canlıların yaşama hakkını önce savunmalıyız, sonra bu canlıların ne kadar olduğunun bilimsel araştırmalarını ortaya koymamız gerekiyor. Sonra ona dayalı olarak ta avcılığı planlayıp sürdürülebilir bir avcılıkla Karadeniz’i kullanmamız gerekiyor. Aksi durumda herkes mantığına kendi bildiğine kendi doğrularına göre hareket ederse mlesef Karadeniz’i kaybederiz” diye konuştu.

/ Bekir Koca – Güncel
REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ